çeken şey

Meanings of "çeken şey" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	çeken şey	attracter n.

Meanings of "çeken şey" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	ilgi çeken şey	interest n.
2	General	dikkati başka yöne çeken şey	diversion n.
3	General	dikkat çeken şey	cynosure n.
4	General	dikkati çeken şey	exotica n.
5	General	dikkat çeken şey	eye catchers n.
6	General	dikkat çeken şey	attention getter n.
7	General	dikkati en çok çeken şey	center of gravity n.
8	General	dikkat çeken şey	noise n.
9	General	çok kişiyi kendine çeken şey	honeypot n.
10	General	içine çeken şey	morass n.
11	General	cazip gelen ve ilgi çeken şey	desirable n.
12	General	nefesi içine çeken şey	inspirator n.
13	General	içeri çeken şey	clicker [uk] n.
14	General	içeri çeken şey	puller-in n.
15	General	ilgiyi üstüne çeken şey	flash n.
16	General	dikkat çeken şey	stickout n.
Colloquial
17	Colloquial	(bir şey) darlığı/yokluğu çeken	strapped for (something) adj.
18	Colloquial	ilgimi çeken bir şey değil	it isn’t my thing expr.
19	Colloquial	(bir şey) canı çeken	in the mood for (something) expr.
Idioms
20	Idioms	toplumun ilgisini çeken şey	crowd pleaser n.
21	Idioms	kalabalıkları çeken/ilgisini çeken şey	crowd pleaser n.
22	Idioms	(birini) aşağı çeken şey	a millstone about (one's) neck n.
23	Idioms	birini aşağı çeken şey	a millstone around your neck n.
24	Idioms	birini aşağı çeken şey	a millstone round your neck [uk] n.
25	Idioms	birini aşağı çeken şey	a millstone around somebody's neck n.
26	Idioms	birini aşağı çeken şey	a millstone round somebody's neck n.
27	Idioms	kadınları mıknatıs gibi çeken şey	babe magnet n.
28	Idioms	araba gibi kadınları erkeklere çeken/cezbeden şey	babe magnet n.
29	Idioms	kadınları çeken şey	chick magnet n.
30	Idioms	aşağı çeken şey	millstone about neck n.
31	Idioms	birinin ilgisini çeken bir şey olmak	float someone's boat v.
32	Idioms	(bir şey yapmakta) zorluk çeken	hard put (to do something) adj.
33	Idioms	(bir şey yapmakta) zorluk çeken	hard pressed (to do something) adj.
34	Idioms	bir şey yapmakta zorluk çeken	hard put to do something adj.
35	Idioms	bir şey yapmakta zorluk çeken	hard put to it to do something adj.
36	Idioms	bir şey yapmakta zorluk çeken	hard pressed to do something adj.
37	Idioms	bir şey yapmakta zorluk çeken	hard pushed to do something adj.
Tourism
38	Tourism	ziyaretçi çeken her şey	tourist attraction n.
Technical
39	Technical	(manyetik kuvvet ile) çeken şey	lodestone n.
Marine
40	Marine	sırık ile sandal çeken şey	poler n.
Chemistry
41	Chemistry	manyetik kuvvetle çeken şey	loadstone n.
Biology
42	Biology	kendine çeken şey	attrahent n.
Archaic
43	Archaic	geçmişe sünger çeken şey	spunge n.
Slang
44	Slang	(para/güç/tip gibi) karşı cinsin ilgisini çeken şey	pimp juice n.
45	Slang	dikkat çeken şey	gasser n.